Author: admin

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) , ülkemizde 1993 yılından bu yana yapılması planlanan her proje ve faaliyet öncesinde uygulanmaktadır. ÇED yapılması öngörülen proje ya da faaliyetlerin, çevreye vereceği öngörülen olumlu veya olumsuz tüm etkilerin belirlendiği bir süreçtir. ÇED sayesinde yapılması planlanan proje ya da faaliyetin, çevreye vereceği geçici ya da kalıcı etkilerin belirlenerek gerekli tüm önlemlerin alınması veya önüne geçilmesi sağlanmaktadır. Buradan yola çıkılarak yapılması planlanan her yeni proje ve faaliyet öncesinde, mutlaka ÇED raporu alınması gerekmektedir. Fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu ÇED yönetmeliğine göre, EK-1 ve EK-2 listeleri olarak hazırlanan faaliyet alanları dışında bir faaliyette bulunmak isteyen firmaların ÇED raporu almalarına gerek duyulmamaktadır. Bunun yerine Ek-1 ve Ek-2 faaliyet alanları dışında yer alan firmaların ÇED Muafiyeti almaları gerekecektir. ÇED Muafiyet görüşü alabilmek için, firmaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarına başvurmaları gerekecektir. Çed muafiyet belgesi alabilmek için, Bakanlık tarafından istenen belgelerin hazır edilmesi gerekmektedir. Çed muafiyeti için...

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2016 yılında uygulamaya konulan MOTAT, firmaların üretmiş oldukları katı veya sıvı atıkların üretildikleri yerden alınarak geri kazanmak veya bertaraf etmek üzere ilgili merkezlere olan sevkini online bir şekilde takip etme sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Firmaların yıllık üretmiş oldukları atık miktarını ve bu atıkları imha etmek ya da geri kazanmak için tercih ettikleri yöntemleri de aynı şekilde Motat sistemiyle kolay bir şekilde denetim altına almak mümkün sayılmaktadır. Özellikle, tehlikeli atık üreticilerinin zorunlu olarak kullanmaları gereken Motat sistemi ile tehlikeli atıkların güvenli bir şekilde alınarak taşınması ve ilgili tesislere teslim edilmesi doğayı ve çevreyi korumak adına oldukça olumlu bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Motat sisteminin sağladığı faydaları sıralayacak olursak; Atık üreticilerinin atıkları alınmasından ilgili tesislere taşınması noktasına kadar 7/24 izlenmektedir.Motat sistemi ile yalnızca lisanslı taşıyıcı firmalar çalışabilmektedir.Motat sistemine kayıtlı olan lisanslı taşıyıcılar, taşıma işlemlerini yönetmeliğe uygun bir şekilde gerçekleştirmektedir.Taşıma esnasında meydana gelebilecek en ufak bir sorunda güvenlik güçlerinin bölgeye ulaşması...

İnsan ve çevre sağlığı için tehlike oluşturan yanıcı, yakıcı, patlayıcı, tahriş edici ve kanserojen gibi niteliklere sahip olan atıkların tamamı tehlikeli atık olarak nitelendirilmektedir. Canlı ve cansız ayırt etmeksizin tüm varlıklara olumsuz etkisi bulunan tehlikeli atıklar, meydana geldiği kaynaklara göre yapıları ve tehlikelik özellikleri bakımından sınıflandırılabilmektedir. Tehlikeli atık olarak nitelendirilen maddeler şu şekilde sıralanmaktadır; Standart dışı ürünlerKullanım süresi dolmuş ürünlerYanlış kullanılmış, niteliği ya da dökülmüş maddelerKirlenmiş ya da kontamine olmuş maddelerDeğer kaybetmiş maddelerYeniden kullanmak ya da geri dönüşüm amacıyla getirilmiş maddelerYüzey işlem kalıntılarıYararı olmayan maddelerEndüstriyel proses kalıntılarıKirliliği önlemek amacıyla kullanılmış proses kalıntıları Yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere tehlikeli atıklar kaynak ve proseslerine göre sınıflandırılmaktadır. Atık Yönetimi yönetmeliğinde tehlikeli atıklar altı kodlu atık koduyla belirtilmektedir. Ayrıca Ek-4 atık listesinde yer alan kesin tehlikeli atıkların açıklamasında” (A)”, tehlikeli olduğu konusunda emin olunmayan atıklar ise “(M)” ibaresi ile birlikte belirtilmiştir. Tehlikeli atıklar ise şu şekilde sınıflandırılmaktadır. Özel atıklarEnfekte atıklarBiyolojik kökenli organik atıklarİnorganik atıklar *Siyanür içerikli atıklar *Asbest...

Yaşayan tüm canlı varlıklar için doğayı ve çevreyi korumak en temel şartlardan bir tanesidir. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmenin yolu da çevre eğitimi almış bireylerden geçmektedir. Doğayı, tarihi ve kültürel kaynaklarımızı koruyabilmek için çevre bilincinin arttırılması ve bunun için ise mutlaka çevre eğitimi alınması gerekmektedir. Doğal kaynaklarımızı korumak, tükenmesini ve kirlenmesini önlemek, dünyayı daha uzun yıllar yaşanabilir kılmak için çevre bilincine sahip bilinçli toplumlar oluşturmaktan geçmektedir. Çevre danışmanlığı konusunda destek verdiğimiz firmaların tümüne çevre eğitimleri vermekteyiz. Çalışmış olduğumuz tesislerin tüm çalışanlarına genel çevre bilinci, çevrenin önemi, çevre bilincini geliştirmek, bireysel sorumlulukları hatırlatmak, çevre kirliliğinin sonuçları ve çevre mevzuatı konularından oluşan gerekli tüm bilgileri çevre eğitimi kapsamında düzenli aralıklarla vermekteyiz. Çevre eğitimi vermiş olduğumuz tesislerde amaçladığımız; Çevre önemi ve hassasiyetiÇevre bilinci oluşturmak ve kalıcılık sağlamakÇevre kirliliği sonucunda istenmeyen sonuçların önüne geçmekAtık çeşitleri ve sınıflandırılmalarıÇevre mevzuatlarının yorumlanması ve konuyla ilgili örnekler Temel insan hakları arasında yer alan sağlıklı bir çevrede yaşamak kavramı, anayasamızın 56.maddesinde “ Herkes, sağlıklı...

Türkiye’de 1993 yılından bu yana etkin bir şekilde uygulanan Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED),çevrenin planlanması ve korunması konusunda oldukça etkili bir çevre yönetim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) ile birlikte herhangi bir alanda yapılması veya açılması planlanan proje ya da faaliyetin, bulunacağı çevre üzerindeki etkilerinin belirlenmesini sağlayan bir süreçtir. Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) ile birlikte yapılması planlanan proje ya da faaliyetin, çevreye vereceği olumlu veya olumsuz etkilerin belirlenip buna uygun çözümlerini de ortaya koyan destekleyici ve analiz eden bir değerlendirme sürecidir. Çevresel Etki Değerlendirmesi yönetmeliğine göre, açılması planlanan tesis ya da faaliyetlerin öncelikli olarak ÇED raporu almaları gerekmektedir. Aydın il sınırları içinde yeni bir tesis ya da faaliyet açmak isteyen kişilerin, tesis ya da faaliyetin çevreye vereceği olumlu veya olumsuz etkilerinin belirlendiği ÇED raporunu alması şarttır. Aydın il sınırları içinde ÇED raporu alan firma sahipleri ÇED raporu sonucu aşağıdaki sonuçlardan birini elde edeceklerdir. ÇED Olumlu,ÇED Gerekli Değildir,ÇED Kapsam Dışı/Muaf ÇED Raporu sonucunda alınan karar...

Çevresel etki değerlendirmesi, hayata geçirilmesi planlanan proje veya faaliyetlerin çevreye vereceği olumlu ya da olumsuz etkilerin belirlenerek, olumsuz etkilerin önlenmesi ya da minimuma indirilmesi doğrultusunda, alınacak tüm önlemlerin ve alternatif seçeneklerin belirlenerek, projenin gerçekleştirilmesi ve sonrasında kontrol amaçlı sürdürülmesi gereken çalışmalar bütünüdür. Planlanan ve hayata geçirilmek istenen her proje ya da faaliyet, Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamında olmamaktadır. Bu yüzden 25.11.2014 tarihinde 29186 sayılı “Çevresel etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nce ÇED kapsamında olan işletmeler Ek1 ve Ek2 listelerinde belirtilmiştir. Planlamış olduğunuz proje ya da faaliyet ek1 ve ek2 listelerinde yer almıyor ise, mutlaka “ÇED Kapsam Dışı” yazısı almaları gerekmektedir. ÇED Kapsam Dışı yazısı almak isteyen proje sahiplerinin, firmamıza başvurarak bu konuda destek almaları mümkün olacaktır. ÇED kapsamında olmayan firmaların Kapsam Dışı yazısı alabilmek için firmamıza iletmeleri gereken ve başvuru dosyasında bulunması şart olan dosyalar bulunmaktadır. ÇED Kapsam Dışı yazısı için gerekli belgeler ise şöyledir; Proje veya faaliyeti açıklayan özet ve işleyiş süreciİmar durum belgesi(imar çapı)Proje veya...

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), günümüzde hayata geçirilmesi planlanan proje ya da faaliyetlerin çevreye olan etkilerinin değerlendirildiği çalışmalar bütünüdür. Yapılması planlanan proje ya da faaliyetin çevreye vermesi öngörülen olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenerek, olumsuz etkilerin minimuma indirilmesi veya önlenmesi konusunda çalışmalar yapılması ÇED sürecinde gerçekleşmektedir. Türkiye’de ÇED Yönetmeliği 1993 yılından bu yana aktif bir şekilde uygulanmaktadır. Hali hazırda yapımı planlanan proje, tesis ya da faaliyetler öncelikle ÇED yönetmeliğince değerlendirilmekte ve daha sonra aktif duruma geçmektedirler. Dolayısıyla planlanan proje veya faaliyetler için öncelikle ÇED Görüşü alınması gerekmektedir. ÇED Görüşü için talep edilen evraklar ise şöyledir; Mülkiyet Belgesi ( Tapu, Kira Kontratı)Vaziyet PlanıKapasite RaporuProje işleyiş süreci( hammadde girişi başlangıcından ürün çıkışına kadar geçen süreç)Proje özetiProje yeri işaretli harita (1/25.000 ölçekli)Proje yeri işaretli İmar Planı ( 1/100.000 ölçekli)İmar planı içinde kalan projeler için parseli belirtilmiş İmar Plan ÖrneğiOSB ya da Sanayi bölgesinde yer alan projeler için Parselasyon plan Örneği ÇED Görüşü, planlanan proje yafa faaliyetin ruhsat alım...

Amerika’da 1969 yılında yürürlüğe giren Ulusal Çevre Politikası Kanunu, Türkiye’de 1983 Ağustos ayında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kavramıyla çevre mevzuatına girmiş bulunmaktadır. 1993 yılından itibaren uygulanmaya başlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ,çevre yöntemi konusunda yapılması planlanan faaliyetlerin çevreye ve faaliyet alanında yaşayan insanlara olumlu veya olumsuz etkilerini değerlendiren bir araçtır. Herhangi bir çevre üzerinde yapılması planlanan faaliyet veya projeler için öncelikli olarak ÇED Raporu hazırlanması gerekmektedir. Manisa il sınırları içerisinde planlanmış faaliyet ve projelerin, çevreye ve yapılması planlanan alanda yaşayan nüfusa etkilerinin belirtildiği ÇED Raporu firmamız tarafından hazırlanmaktadır. ÇED Raporu planlanan proje ve faaliyetin, bulunduğu çevrede oluşturacağı geçici veya devamlı etkilerini ve dolayısıyla bununla birlikte ortaya çıkabilecek sonuçları çözümleri ile birlikte ele alınan bir analiz olarak değerlendirilmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) proje ve faaliyetlerin planlaması aşamasında projeler hakkında ilgisi bulunan tüm tarafların görüş, düşünce ve bilgilerini beyan ettikleri, tüm bu karşılıklı beyanlar sonucunda projenin olumlu bir şekilde ilerlemesi ve gerçekleşmesine katkı sağlayan...

27214 sayılı Çevre Kanununa göre çevreye etki eden türde faaliyetlerde bulunan her firmanın mutlaka Çevre Lisansı alması gerekmektedir. Çevreye etki eden firmaların atık toplama, geri kazanma, bertaraf etme ve geri dönüşüm yapabilme yeterliliğinde olması için Çevre Lisansı almış olmaları gerekmektedir. Çevre lisansı alınması gereken faaliyetler ise şu şekilde sıralanmaktadır; İşleme Lisansı Atık Kabul Tesisi LisansıAtık Elektrikli ve Elektronik Eşya İşleme LisansıAtıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Hazırlama Tesisi LisansıTıbbi Atık Sterilizasyon LisansıAmbalaj Atığı Toplama ve Ayırma LisansıGemi Geri Dönüşüm Tesisi LisansıÖTA Geçici Depolama LisansıHurda Metal/ ÖTA İşleme LisansıTanker Temizleme Lisansı Bertaraf Lisansı İleri Termal İşlem Tesisleri Bertaraf LisansıDüzenli Depolama Bertaraf LisansıAtık Yakma ve Birlikte Yakma Bertaraf Lisansı Geri Dönüşüm Lisansı Ömrünü Tamamlamış Lastik Geri Kazanım LisansıAmbalaj Atığı Geri Kazanım LisansıAtık Yağ Geri Kazanım LisansıBitkisel Atık Yağ Geri Kazanım LisansıTehlikeli Atık Geri Kazanım Lisansı Tehlikesiz Atık Geri Kazanım Lisansı Atık Pil ve Akümülatör Geri Kazanım Lisansı Arındırma Lisansı PCB Arındırma Lisansı Ara Depolama Lisansı Atık Ara Depolama Tesis Lisansı Çevre Lisansı Nasıl Alınır? Çevre Lisansı almak isteyen faaliyet sahiplerinin öncelikle Geçici Faaliyet Belgesine sahip olmaları gerekmektedir. Geçici Faaliyet belgesi, Bakanlık tarafından sürdürmüş olduğunuz faaliyete 1...

Yapılması planlanan faaliyet öncesi ve/veya herhangi bir değişiklik durumunda, faaliyet sahibi tarafından; ÇED Yönetmeliği, EK-I’de yer alan projeler için ÇED Raporu, EK-II ‘de yer alan projeler için Proje Tanıtım Dosyası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Yeterlilik Tebliğine göre yetki almış kurum ve kuruluşlara hazırlattırılır. ...